Explanation

Baudolino Kısa Özet Umberto Eco bu romanında bize, bir cinayet gölgesinde şekillenen tarihin dışında, hayata dair her şeyi anlatıyor: mezhep kavgaları, şiddeti, savaşları, yok olma ve yeniden yaratılmayı, yalanları, kumpasları, inancı, aşkı ve tabiî tutkuyu. Kısa sürede imparatora danışman olan Baudolino, onunla Üçüncü Haçlı Seferi’ne katılır. Latinlerin 1204 yılında İstanbul’u yakıp yıktığı, her yeri talan ettiği döneme ve İmparator Friedrich’in kuşku uyandıran ölümüne de tanıklık eden Baudolino, Bizanslı tarihçi Niketas’la sohbetleri sırasında her şeyi yeniden kurgular. "Baudolino"da tarih, yalnızca bir fon. Eco, bu romanında bize, bir cinayet gölgesinde şekillenen tarihin dışında, hayata dair her şeyi anlatıyor: mezhep kavgaları, şiddeti, savaşları, yok olma ve yeniden yaratılmayı, yalanları, kumpasları, inancı, aşkı ve tabiî tutkuyu. Yazar hakkında: Umberto Eco (1932), bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür kimliğiyle 20. yüzyılın en önemli düşünce insanlarından biridir.Dünya kamuoyunun gündemine 1980’de çıkan ilk romanı Gülün Adı ile giren Eco’nun romanlarının ve bilimsel kitaplarının pek çoğu Türkçede de yayımlandı. Baudolino (2003), Kraliçe Loana’nın Gizemli Alevi (2005) ve Prag Mezarlığı (2011) adlı romanları ile Güzelliğin Tarihi (2006), Çirkinliğin Tarihi (2009), Yengeç Adımlarıyla (2012) ve Düşman Yaratmak (2014) adlı incelemeleri yayınlarımız arasında çıktı.

Point : (0 Comment)

quotes (3)
Writer

Umberto Eco

Language

Turkish

ISBN

9786051110097

Number of pages

544

Publisher

Doğan Kitap

Category

Baudolino - Umberto Eco

A sack," Baudolino explained, like a man who knows a trade well, "is like a grape harvest: you have to divide the tasks. There are those who press the grapes, those who carry off the must in the tuns, those who cook for others, others who go to fetch the good wine from last year.... a sack is a serious job,"
"The Poet had, who had made a show of attaching no importance to this literary game (though it gnawed at his heart that he himself had not written such beautiful letters, provoking replies even more beautiful), and having no one with whom to fall in love, had fallen in love with the letters themselves — which, as Niketas remarked with a smile — was not surprising, since in youth we are prone to fall in love with love.
"There, Master Niketas," Baudolino said, "when I was not prey to the temptations of this world, I devoted my nights to imagining other worlds. ... There is nothing better than imagining other worlds," he said, "to forget the painful one we live in. At least so I thought then. I hadn't yet realized that, imagining other worlds, you end up changing this one."