"Sokak benim icin butun bir dunyanin semboludur, dunyayi nasil goruyorsam sokagi da oyle bicimlendirdim."Necib Mahfuz Kahire'nin yoksul bir semtinde bir arka sokak ve bu sokagin sakinleri, Necib Mahfuz'un bu cok sevilen romaninin dokusunu olusturuyor. Para hirsiyla fahiseligi secen guzel Hamide'nin cevresinde donen romanda Necib Mahfuz, Midak Sokagi'nin insanlarini kusatan acilari, sevincleri, kinleri, heyecanlari ve asklari canli tablolarla, bir Dogu masalinin buyulu havasiyla veriyor. Ingiliz egemenliginin hukum surdugu donemde yasanan olaylarda, Kahire'nin bu arka sokagi her sayfada kendini hissettiriyor, ruhuyla, atmosferiyle, karakterleriyle okurun bellegine kaziniyor. Halkin telasli, kavgali-gurultulu yasami sesini duyuruyor. Mahfuz'un da icinden geldigi bu hayat, romani besleyen malzeme oluyor. Mahallenin Seyh Dervis'i, dilenci olmak isteyenleri para karsiligi sakatlayan Zaita, genc berber Abbas, zengin ve kadin duskunu Elvan Salim, escinsel kahveci Kirsa, arabulucu Ummu Hamide ve kizi Hamide ile Midak Sokagi, buyulu bir dunya ama bir cennet degil; Misir'in kucuk ve eksiksiz bir kopyasi.