Bir Delinin Hatıra Defteri - Nikolay Vasilyeviç Gogol
Odasinin pencerelerine ic karartici, donuk bir isik vuruyordu. Odasi eskisi gibi ayni duzensizlik, insana hüzün veren boz renkli aydinlik icindeydi... Of, gercek ne igrencti!
''Artık dayanacak halim kalmadı. Tanrım! Neler yapıyorlar bu adamlar bana!.. Duymuyor, görmüyor, dinlemek istemiyorlar beni. Ne yaptım onlara?..Neden eziyet ediyor, benim gibi zavallıdan ne istiyorlar, ne verebilirim onlara? Hiçbir şeyim yok...Bittim artık, dayanamayacağım...İşkencelerinden başım ateşler içinde yanıyor,her şey dönüyor gözlerimin önünde...Yok mu beni buradan kurtaracak biri? ''
Evinden tertemiz bayram giysileriyle çıkmış birine yoldan geçen bir arabadan azıcık bir çamur sıçramaya görsün, herkes parmağıyla bayram giysileri çamurlanmış adamı gösterir, ne kadar özensiz, düzensiz olduğundan söz eder; oysa aynı insanlar, leke içindeki gündelik elbiseleriyle yanlarından gelip geçen onlarca kişiyi fark etmez. Çünkü gündelik elbisedeki leke görülmez.
"Haydi müdür ne ise... Ya şu muhasebeci domuzu! Adam sanki basit bir daire muhasebecisi değil de hazine müdürü... Çalımından geçilmez. Bir memurun anası bile ölse, maaşını peşin alamaz. Yalvar yakar, önünde diz çök, çatla, patla; kılı bile kıpırdamaz kâfirin... Karısından dayak yediğini sanki bilmeyen var. Adam, devlet kasasından maaş verirken bile eli titrer; sanki cebinden veriyor."
Bir anın içinde ne büyük mutluluk duygusu saklı olabiliyor..!
Bütün dünya biliyor ki İngiliz enfiye çekince Fransız hapşırır.
"Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değerlidir."
İnsanoğlu öyle şaşılası bir yaratıktır ki, sahip olduğu özellikleri bir çırpıda sayıp dökmek olanaksızdır, durup incelemeye kalkıştığınızda da, hiç durmadan yeni özellikler bulursunuz ve bu işin sonu gelmez.
Keşke hiç olmasaydın şu dünyada, keşke sana hiç rastlamasaydım, keşke canlı bir varlık olacak yerde esinli bir ressamın yarattığı bir tablo olsaydın. O zaman resminin önünden hiç ayrılmaz, sonsuzcasına sana bakardım... öper, öperdim seni. Sonsuz güzel bir düş gibi seni yaşar, seni solur ve... mutlu olurdum.
Bir gözyaşı damlası dök ve söndür yüreğimdeki yangını!
Ah, ne hain yaratıklar şu kadınlar. Kadının ne olduğunu, kalbini kime adadığını ancak şimdi anladım. Bunu ilk anlayan benim galiba:Kadın şeytana aşıktır. Evet şaka etmiyorum. Fizikçilerin hakkında yazdıklarının hepsi saçma, o sadece şeytanı sever.
Değerlendirmeler (0)