Ermiş - Halil Cibran
“Ruhumun çok fazla parçasını saçtım bu sokaklara ve çokça kalabalıktır özlemimin şu tepelerde çırılçıplak gezinen çocukları; vazgeçemem sorumluluk hissetmeden ve içim sızlamadan. Bugün çıkarıp attığım sırtımdan, bir giysi değil, kendi ellerimle parçaladığım ten. Ardımda bıraktığım, bir düşünce değil, açlık ve susuzluğun tatlandırdığı bir yürek.“
“Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.“
“Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin… Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi. Hem besler, büyütür hem de budar sizi.“
“Kendinden başka bir şey vermez aşk ve kendinden başkasından almaz. Ne sahip olur aşk ne de sahip olunmak ister. Çünkü aşk aşka yeter.“
“Sevdiğiniz zaman “Tanrı yüreğimde” değil, “Tanrı’nın yüreğindeyim” deyin.”
“Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin: Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk.“
“Yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna ayak uydurabilmek için çalışırsınız. Çünkü aylaklık, mevsimlere yabancı düşmek, heybetle ve mağrur bir teslimiyetle sonsuza yürüyen yaşam kafilesinin dışında kalmaktır.“
“Aşk ile çalışınca kendi nefsinize, birbiriniz ve Tanrı’ya bağlanırsınız. Peki aşk ile çalışmak nedir? Giysinin kumaşını yüreğinizden çekilmiş ipliklerle dokumaktır, giysiyi sevgiliniz giyecekmişçesine. Evi muhabbetle inşa etmektir, içinde sevgiliniz oturacakmışçasına. Tohumları sevecenlikle ekmek ve hasadı sevinçle kaldırmaktır, meyveyi sevgiliniz yiyecekmişçesine. Yaptığınız her şeye kendi ruhunuzdan bir soluk katmak ve bütün kutlu ölülerin çevrenizde sizi izlediğini bilmektir.“
“Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir. Şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu. Başka nasıl olabilir ki? Keder varlığınızda ne kadar derin bir oyuk açarsa, taşıyabileceğiniz sevinç o kadar fazla olur.“
“Yasa koymaktan haz alıyorsunuz. Ama onları çiğnemekten aldığınız haz daha fazla. Okyanus kıyısında oynayan, durmaksızın kumdan kaleler yapıp, sonra da kahkahalar atarak onları yıkan çocuklar gibi.“
“Ve tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa söz konusu olan, önce onun içinizde kurulu tahtını ortadan kaldırın. Bir zorba özgür ve gururlu olanlara nasıl hükmedebilir, eğer onların kendi özgürlüklerinde bir zorbalık, kendi gururlarında bir utanç yoksa?“
“Aklınız ve tutkunuz denizlere açılmış ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir. Yelkenleriniz ya da dümeniniz parçalanırsa, oraya buraya savrulup sürüklenmekten ya da denizin ortasında hareketsiz kalmaktan başka bir şey gelmez elinizden. Çünkü tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendisini yok edene kadar yanan alevdir.“
“ Eğer yüreklerinizi yaşamlarınızın gündelik mucizeleri karşısında hayretle dolu tutabilseydiniz, acınız da en az sevinciniz kadar harikulade görünürdü.“
“ “Hakikati buldum” değil, “bir hakikat buldum” deyin. “Ruhun yolunu buldum” demeyin. “Kendi yolumda yürürken ruhla karşılaştım” deyin.“
“Tapınağın gölgesinde, müritleri arasında yürüyen öğretmen, bilgeliğinden değil, inancından ve şefkatinden verir. Gerçekten bilgeyse, sizi kendi bilgelik evine girmeye çağırmaz, kendi aklınızın eşiğine götürür.“
“Dostunuz ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olandır. Sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır. Çünkü açken ona gelir, huzur için onu ararsınız. Dostunuz fikrini söylerken aklınızdan geçen “hayır”dan korkmaz, “evet”i kendinize saklamazsınız. O sustuğu zaman da yüreğiniz onun yüreğini dinlemekten geri durmaz. Çünkü dostlukta bütün düşünceler, bütün arzular, bütün beklentiler söz söylenmeden ve övgüsüz bir sevinçle doğar ve paylaşılır.“
“Çünkü gerçekten iyi olanlar çıplak olana “Giysin nerde?”, evsiz olana “Evine ne oldu?” diye sormaz.“
“Haz bir özgürlük şarkısıdır, ama özgürlük değildir. Arzularınızın çiçeklenişidir, ama meyvesi değildir. Bir doruğa seslenen derinliktir, ama ne derindir ne de yüksek. Kafese kapatılanın kanatlanışıdır, ama kuşatılan uzam değildir. Eh, hakikatin ta kendisi şu ki haz bir özgürlük şarkısıdır. Bu şarkıyı olgun bir yürekle söylemenizi isterim; ama şarkıyı söylerken yüreklerinizi yitirmenizi değil.“
“Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge, kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik.“
“Gerçekten ölümün ruhunu görmek istiyorsanız, yüreğinizin kapılarını açın hayatın bedenine ardına kadar. Çünkü hayat ve ölüm birdir, tıpkı ırmak ve denizin bir olduğu gibi.“
Değerlendirmeler (2)
0 Takipçi - 2 Takip
6 Yorum |
Mesaj Gönder
Adnan Yılmaz
03.05.2023
03.05.2023
Çok iyi bir kitap bu tek kelime ile. Pek çok konu ile ilgili bakış açısını şiirsel bir dille anlatır. Dostluk, neşe, ibadet, ölüm, eğitim vs. bir çok şeye dair bir sözü vardır Ermişin.
1 Takipçi - 2 Takip
123 Yorum |
Mesaj Gönder
Tevfik Cem Baykara
03.05.2023
03.05.2023
Tıpkı Amin Maalouf gibi Libnan'da doğup Batı'ya göç eden Cibran, Doğu'nun en çok okunan şair ve filozoflarından biri. Ermiş O'nun en meşhur felsefi hikayesi. Aforizmalarla dolu bir klasik...