Semerkant - Amin Maalouf
Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil...
Zamanın iki boyutu vardır; uzunluk güneşin hareketine,genişlik tutkulara bağlıdır. (Ömer Hayyam)
Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer, bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için haklı olmak bir suçtur.
Demişsin ki : ''Bazen camiye giderim,orası gölgeliktir,güzel uyku çekilir''
-Sadece Rabbi'yle barış içinde olan bir adam ibadethanede rahatça uyuyabilir.
''Istıraptan belin büküldüğünde,dünyanın üzerine ebedi bir gece çöksün istediğinde ,yağmurun ardından ışıldayan yeşilliği düşün,düşün bir çocuğun uykudan uyanışını ''
Yumuşaklık sözü bir tene bürünse, bu onun teni olurdu.
Bir an sessizlik, bir iç çekişi. Kendini bu temaşaya kaptırıp unutmak her şeyi, yıldızların adlarını saymak teker teker, kalabalıklardan uzakta, güvende olmak.
Şayet yazılmamışsa, hiçbir yaprak ağacından kopmaz.
Darius'un orduları, Büyük İskender'in ordularıyla karşılaştığında, Yunan'ın danışmanları, Acem'in ordusunun daha kalabalık olduğuna dikkat çekmişler. İskender omuz silkmiş: "Benim adamlarım yenmek için Darius'unkiler ölmek için savaşıyor!" demiş.
"Kalabalığın farkına bile varmadığı kısacık bir an, aşık içinse bir sonsuzluktu."
''Giz ile gizi açığa çıkaran arasında, ben gizden yanayım. Bana bir konuşmayı nakletmeye gelen muhbire söyleyeceğim ilk söz, "Onu kendine sakla, sus konuşma. Anlatacakların ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla başka açıdan ilgilenirim...''
... Hayyam, bilinmeyen sayıyı göstermek için Arapçadaki "şey" terimini kullanmış; İspanyolların ilmi eserlerine "Xay" olarak geçen bu kelime zamanla kısaltılıp sadece ilk harfine indirgenmiş, sonra da "X" tüm dünyada bilinmeyen sayının simgesi hâline gelmişti.
Ne mutlu dünyaya hiç gelmemiş olana.
Cennet de sende, cehennem de.
Hasan Sabbah, müritlerinin beynini etkinleştirip öğrenmeye daha açık kılmak için hazırladığı bir reçetesi de biliniyordu. Havanda dövülmüş cevizi bal ve kişnişle karıştırarak hazırlanan bir macundu bu.
"Allahım, elimden geldiğince Seni algılamaya çalıştığımı biliyorsun. Sana doğru izlediğim tek yol Senin hakkındaki bilgim oldu. Bu yüzden bağışla beni!"
Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten! (Ömer Hayyam)
Fransızcadaki pére, mére, frére, fille; 2deki father, mother, brother, daughter; Farsçada peder, mader, birader, duhter oluyor.
İran'dan ihraç edilebilecek ürünler hangileridir? -Kirman şalları, inci, laciverttaşı, halı, Şiraz tütünü, Mazenderan ipeklileri, sülük ve kiraz ağacından yapılma nargile imameleri.
Bu ülkeye geldiğimde, kocaman kocaman sakallı adamların bin iki yüz yıl önce işlenmiş bir cinayet için hala hıçkırıklara boğulup dertlenmelerini anlayamıyordum. Artık anladım. İranlılar geçmişte yaşıyor, çünkü geçmiş onların vatanı, çünkü şimdiki zaman hiçbir şeyin onlara ait olmadığı yabancı bir ülke. Bizim gözümüzde modern yaşamın, insanın özgürleşmesinin simgesi olan her şey onlara göre yabancı egemenliğinin ve baskısının simgesi: Karayolları, Rusya demek; demiryolu, telgraf, banka, İngiltere; posta dedin mi Avusturya, Macaristan...
Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar..
Her gün biri çıkar ,başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleriyle övünmeye. Tam işleri dilediği düzene girer, Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye. (Ömer Hayyam)
"Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki, ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben."
Değerlendirmeler (2)
0 Takipçi - 2 Takip
10 Yorum |
Mesaj Gönder
Deniz Tendürek
04.05.2023
04.05.2023
Hoş bir tarihi dram Semerkant. Zaten Amin Maalouf çok iyi bir yazar ve genel olarak severim tarzını. Ömer Hayyamı usta bir kalemle anlatıyor ve 2 önemli şahsiyeti daha. Ben sevdim tavsiye ederim.
1 Takipçi - 2 Takip
123 Yorum |
Mesaj Gönder
Tevfik Cem Baykara
21.04.2023
21.04.2023
Emin Maluf (Amin Maalouf)'dan benzersiz bir tarihi roman. Hayyam'ın gözüyle ortaçağda Dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan Semerkant'ın eşsiz dekoru üzerinde dönemin tarihi ve toplumsal olaylarına bakıyor. Okuyucuyu Ortadoğu'nun zengin tarihsel ve kültürel mirasının kaynaklarına doğru macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor.