Sokrates’in Savunması - Platon (Eflatun)
Fakat Atinalılar, ben onlar gibi baştan başa parlak ve gösterişli sözlerle bezenmiş hazır bir nutuk söyleyecek değilim; tanrı korusun. Hayır, şu anda iyi kötü dilim döndüğü kadar söyleyeceğim; çünkü bütün diyeceklerimin doğru olduğuna inanıyorum.
Size doğruyu söylemeliyim. Atinalılar, köpek hakkı için, bütün o araştırmalarımda baktım ki asıl bilgisizler, bilgilidir diye tanınmış olanlar! Bilgisiz denenlerde ise daha çok akıl var.
Size bütün o dolaşıp durmalarımı anlatayım, Atinalılar: O kadar didindim, tanrının sözünü çürütemedim.
Onlar gibi bilgin, onlar gibi de bilgisiz olmaktansa, bilgilerini de bilgisizliklerini de edinmeyip, olduğum gibi kalmak daha iyi değil mi?” diye düşündüm; gerek kendime, gerek tanrı sözüne cevap vererek, benim için olduğum gibi kalmak daha iyi, dedim.
En doğru hareket, Atinalılar, bir kimsenin yeri neresi olursa olsun, ister kendinin seçtiği, ister komutanının gösterdiği yer olsun, tehlike karşısında direnmek; ölümü, başta tehlikeleri değil, ancak namusu göz önünde bulundurmaktır.
O halde, siyaset hayatına girdiğim halde, iyi bir adam gibi hep hak gözetir ve tabii olarak doğruluğu her şeyden üstün tutsaydım, şimdiye kadar sağ kalabilir miydim, sanırsınız? Hayır, Atinalılar, hayır; bu ne bana ne de başka bir kimseye nasip olurdu.
Ben bir siyaset adamı olmak için fazla dürüst olduğumu düşünerek, size ve kendime iyilik etmeme engel hiçbir yola sapmadım! Tam tersine, hepinize iyilik etmemi mümkün kılan bir yola girdim, herkesin kendini düşünmekten, kendi işlerinin peşinde koşmaktan önce erdemi, bilgeliği araması gerektiğini, devletin sırtından faydalanmaya bakmadan önce devlete bakması lazım geldiğinin sizlere kabul ettirmeye çalıştım. Böyle bir kimseye ne yapılır?
Ben yaşlı ve ağır olduğumdan, yavaş koşan bana yetişmiştir, halbuki beni suçlayanlar kuvvetli ve çabuk olduklarından, çabuk koşan kötülük, onlara yetişmiştir.
O halde, hakimler! Siz de benim gibi ölümden korkmayınız, şunu biliniz ki iyi bir insana, ne hayatta ne de öldükten sonra, hiçbir kötülük gelmez, onu ve onun gibileri tanrılar daima korurlar. Benim yaklaşan sonum, sadece bir tesadüf işi değildir; tam tersine apaydın görüyorum ki ölmek ve böylece bütün acılardan büsbütün kurtulmak benim için daha değerlidir.
Yer yer dolaşarak, sürgün yerimi hep değiştirerek, her gittiğim yerden kovularak yaşamak, benim yaşımda bir adam için ne acı bir şeydir! İyi biliyorum ki, burada olduğu gibi, her gittiğim yerde gene gençler beni dinlemek için etrafıma üşüşecekler; onları yanımdan uzaklaştırsam daha yaşlı hemşerilerini ayaklandırarak beni dışarı attıracaklar; etrafıma toplanmalarına izin verirsen babaları, dostları gene onların yüzünden beni yurtlarından kovacaklar.
Değerlendirmeler (1)
0 Takipçi - 2 Takip
39 Yorum |
Mesaj Gönder
Kitapkurdu
05.05.2023
05.05.2023
Lise yıllarımda edebiyat öğretmenimin zoruyla okumuş ama hiçbir şey anlamamıştım. Üniversiteden sonra bir kez daha okudum. En son üçüncü okuyuşumda idrak ederek "tamam" diyebildim. Ağır, metaforlarla dolu, derin felsefi alt metni olan sayfası kısa ama anlamı uzun bir kitap.